Merhabalar sevgili dostlar,
Bu tarifi 8 sene önce yazmıştım. Bu yazıyı okumaya başlamadan önce güncellenmiş hali ile geçen gün derleyip toplayıp yeni bir maya hazırlama yazısı yayınladım. Buradan ulaşabilirsiniz.
Eşim sayesinde biz de atıldık ekşi maya macerasına. Maya maceramızı eşimin kaleminden gün gün birlikte okuyacağız. Bugün hazırlık aşamasını ve ilk günü uzun uzun anlatmış. Şimdi sözü kendisine bırakıyorum :)
Ekmek yapmaya karşı ayrı bir ilgim var. Kendi evinde yaptığın ekmeğin farklı bir lezzeti ve keyfi oluyor. Büyük marketlerde hazır ekmek karışımı artık çok yaygınlaşsa da ekşi maya yapmak için harcadığın emeğin sonunda yaptığın ekmek yemeye kıyamıyacağın bir hediye gibi oluyor
Oluyor diyorum ama daha önce kendi hazırladığım ekşi maya ile hiç ekmek yapmadım :) öyle olacağı hissine sahibim sadece. Çünkü emek verilerek yaptığın herşey güzeldir…
Bundan 3 sene önce adını hatırlamadığım bir blogta adım adım evde ekşi maya yapımının anlatımına rastladım. Kolları sıvayarak denemeye koyuldum. 3-4 günün sonunda tutmadığını hissettim, birşeyler yanlış gidiyor gibiydi ve çöpü boyladı. Belki benim hatam, belki blog sahibinin eksik anlatımı… Fark etmez. Sonuçta olmadı ve ilk denemenin hüsranı ile ikinci denemeyi erteledim. O kadar çok ertelemişim ki aradan 3 sene geçmiş :)
Aslında aklımın bir köşesinde hep yeni bir girişimde bulunmak vardı. Doğru zamanın gelmesini bekleyen bu istek 2-3 hafta önce eşimin blogunda ekşi maya yapımını anlatma fikri olduğunu söylemesi ile tekrar gün yüzüne çıktı. Fakat zaman bulupta bir türlü başlayamadı.
Gelin görünkü bir şeyi yapmayı düşününce hayat sizin karşısınıza gerekli fırsatları çıkartmaya başlıyor. Bu fırsat ta her yazısını ilgi ile takip ettiğim Café Fernando blogunun sahibi Cenk olunca ayrı bir güzel oluyor :)
Cenk, sanki aklımı okumuşçasına ekşi maya yapımı macerasına girişince, eşimin buna başlamasını beklemeyip, tariflerine ve anlatımına güvendiğim bir blog bulmuşken başlayayım dedim.
Lakin kendisininde bahsettiği gibi adı geçen organik unlar her markette bulunmadığı için temin edene kadar bi kaç gün geçmiş bulundu. Karahan unları almak için ilk önce Real’ e gittim. Orada bulamayınca bir an önce başlama isteğinden dolayı başka bir marka oranik un aldım. Ekmeklik un bulamadığım için başlamakta terettütlerim vardı ki o akşam İstinye Park’ a gitmemiz gerekti ve biliyordum ki orada Macrocenter vardı :) Fırsat bu fırsat oradan temin ederim dedim. Gittiğimizde 2nci hayal kırıklığı beni un reyonunda bekliyordu. Sadece organic tam buğday unu vardı. Mavi paket olan ekmeklik un kalmamış.
İlla Cenk’ in söylediği unlar olacak ya, bulmalıyım :) Gerçi kendisi de eğer bulamazsanız herhangi bir organik un demiş ama olsun…
Zaten cevap çok gecikmedi ve mecidiyeköy Profilo alışveriş merkezinde kurulan organik pazardan geldi. Belki burada vardır diye eşimle reyonlar arasında gezerken dünyayı kurtaracak 5. elementi de bulmuş oldum :) Hava, toprak, ateş, su, un :)
Akşam eve geldiğimde cafefernando.com u açarak başladım gerekli işlemleri yapmaya. 7 gün kadar geç kaldığım için üzülsemde, gelişimi görme şansı bulduğumu düşünüyorum. Belki 3ncü gün çöpe atacaktı.
Şuanda mayalanma başladı ve yarın akşamı bekleyip sonuçları göreceğiz. İlk 2-3 gün karışım üzerinde kabarcıklar oluşmasını bekleyeceğimiz için besleme yapmayacağız. Ben de bu macerada sonuçları her gün yazıyor olacağım. Eşimin de deneyimlerinden faydalanarak ortaya birşeyler çıkartacağız. Bakalım Cenk gibi 7nci günü bulabilecekmiyiz :)
Siz de başlamak için doğru zamanı bekliyorsanız hiç bir zaman geç değildir :)
HAZIRLIK AŞAMASI
Hazırlık aşamasında organik tam buğday unu ve ekmeklik buğday unu 2 şer kilo edinin. 1 er kilosunu iyice harmanlayarak ağzı kapalı olarak saklayın. Ben bir leğene dökerek iyice karıştırdıktan sonra kelepçeli torbalara koydum. Cenk önerdiği için illa Karahan unu aradım ama siz güvendiğiniz organik kaynaklar kullanabilirsiniz. Kullanacağınız alet edevatı önceden kaynar suda yıkayın. Zararlı bakterilerin mayamıza bulaşmasını istemeyiz.
* En az 3 su bardağı alacak derinlikte geniş ağızlı bir cam kavanoz. (Cam olmasının nedeni, mayanın kabarmasını izleyebilmek için.)
* Tahta bir kaşık.
* Kullanacağımız sudaki klor mayayı kötü yönde etkilediği için içme suyu kullanmamızı tavsiye ediyolar.
Ekşi Maya – 1.Gün
İlk gün diğer günden bir farkı yok. Ne yaşam belirtisi, ne bir kabuklaşma nede kenarlarda köpüklenme. Mayayı beslenmek için henüz çok erken gibi duruyor. Bu sürecin 2-3 gün sürdüğü ve duruma göre hareket edildiğini yazıyor Cenk.
İlk gün tarifi Cenk’ ten kopyalayarak alıyorum. Aynı zamanda eşimin önerisi olan Slow Food Fikir Sahibi Damaklar girişiminin de ekşi maya hakkındaki paylaşımlarını da incelemeye başladım. Çok farklı yöntemler var bu da durumu daha heyecan verici kılıyor. Üçüncü bir kaynak olarak ta yine Cenk’ in bahsettiği Kulaktan Dolma Tarifler (Sahibi Şemsa Denizsel) blogunu kurcalıyorum.
Örneğin şimdiden kafama takılan birşey var. Cenk ve Şemsa Hanım mayayı hazırladığımız kabın üstünü örterken, Slow Food üstü açık bir şekilde bekletmeyi tercih etmiş. Bu nasıl bir fark yaratır bilemiyorum ama ben 2′ ye 1 üstünlükle üstünü örtmeyi tercih ettim.
Mayalamayı başlattığımda 8 OZ çizgisindeydi. Herhangi bir kabarmada gerçekleşmedi. Siz de kabarmayı görebilmek için ya ölçü çizgileri olan bir kap kullanın ya da bir işaret koyun. Bugün besleme yapmadan köşesine geri koydum.
Bakalım yarın neler olacak…
TÜM AŞAMALAR
– 1. gün ve hazırlık
EKŞİ MAYA TARİFİ – İlk Karışım
Tarif, cafefernando.com’ dan uyarlanmıştır.
Evde Ekşi Maya Yapımı Hazırlık Aşaması ve 1.Gün Tarifi İçin Malzemeler
- 140 gram (1 su bardağı) ekmek ve tam buğday unu (%50-%50) karışımı
- 140 gram (yaklaşık 1/2 su bardağı + 1 yemek kaşığı) içme suyu, oda sıcaklığında
Evde Ekşi Maya Yapımı Hazırlık Aşaması ve 1.Gün Tarifi Nasıl Yapılır?
- İyice temizlediğiniz cam bir kaseye un karışımını aktarın.
- Üzerine suyu döküp un parçaları kaybolana dek tahta bir kaşık yardımıyla karıştırın.
- Kasenin çevresine yapışan hamuru sıyırıp tepesine temiz bir kumaş peçete örtün ve mutfağınızın sıcak, rüzgar almayan bir köşesinde mayalanmaya bırakın.