MutfakSirlari.com için hazırladığım ilk “güzellik ve bakım” yazısının benim oje tutkum yüzünden ojeler olmasına karar verdik. Tutku derken yalan söylemiyorum, evde koca bir sepet dolusu oje var ve hepsi rengarenk. Eskiden insanlar bana uzaylı gözüyle bakardı ama son dönemde rengarenk ojeler, neon renkler vs moda olunca ben de rahat bir nefes aldım.
Ben ojelerimi kış renkleri ve yaz renkleri, matlar ve normal ojeler, pastel renkler ve parıltılılar, resmi ojeler ve günlük ojeler gibi sınıflandırıyorum. (Ablama çok saçma gelmişti ama siz anlarsınız bence). Mesela fuşyalar, pembeler, yeşiller, maviler, turuncular, sarılar, yavruağızları gibi canlı renkler benim bahar ve yaz renklerim. Sonbahar geldiğinde toprak renkleri, bordolar, griler, kahverenkleri, ten renkleri ojeler alıyor bahar ve yaz renklerinin yerini. Aslında bunlar dışında da bir sürü oje var, siyah, lacivert, kırmızı ve beyaz her mevsim sürülebilir renkler. Parıltılı ojelerinse renk tonlarına göre az önce saydığım kategorilerde yerleri var. Matlar ve normal ojeler tamamen keyfi ayrılıyor, evde matlaştırıcı olunca her oje mat sürülebiliyor :)
Gelelim resmi oje – günlük oje ayrımına. Biliyorsunuz ki renkli (yeşil gibi mesela) ojeler herkesin kaldırabileceği şeyler değil. Benim gibi bir ajansta çalışıyorsanız gün içinde ofiste sürdüğünüz ojenin rengini kaldıramayacak pek kişiyle karşılaşmazsınız. Ancak kurumsal bir şirketle toplantı gibi durumlarda özellikle o kişileri ilk kez görecekseniz renkli oje biraz sıkıntılı olabiliyor. Bu yüzden benim resmi renklerim ve günlük renklerim var. Resmi ojelerin en resmisi french manikür ya da beyaz ojedir. Kırmızı ve bordo tonlarını da resmi ojelerin içine dahil edebiliriz. Siyah ve lacivert de son dönemde kaldırılabilir görünse de gidilecek yere göre dikkat edilmesi gereken renkler. Toprak renkleri geçen sene çok moda oldukları ve soft renkler oldukları için onlar da kaldırılabilir renkler arasındaydı. Bunun dışında kalan rengarenk maviler yeşiller pembeler günlük ojeler kategorisinde :)
Ben çatlayan patlayan manyetikli vs ojeleri çok sevmediğim için son dönemde bir çok kişinin anlattığı bu ojeler hakkında bir yorum yapamayacağım. French manikür yapmanın kolay yollarına da inanmıyorum, gayet de kalın uçlu ojelerle kısa tırnağa french manikür yapılabileceği inancındayım ve yapabiliyorum da.
Son dönemde en sevdiğim şey ise rengarenk french manikür yapmak. Mesela birkaç gün önce tırnaklarıma açık mavi oje sürdüm. Üstüne matlaştırıcı sürüp kurumasını bekledim. Mat mavi oje oldu :) Sonra da uçlarına koyu mavi ile french yaptım. Birbirinin zıttı ya da birbirine çok yakışan tüm renklerle renkli french yapılabilir. Mat siyah ojeye normal siyah ojeyle french ise sanırım sezonun en top noktasıdır. Hiçbir ojenin bu kadar asil durduğunu hatırlamıyorum. Siyah mat ojeye sadece simden altın sarısı, gümüş, bronz gibi frenchler de efsanevi durabiliyor.
Ayrıca bu kadar çok ojesi olan biri olarak her tırnağa farklı renkte sürmenin ötesine geçip, bir rengin tonlarından her tırnağa farklı oje sürüp renk geçişi yapmak bu sene en sevdiğim şeylerden. İnsanlar desenler vs uğraşıyor ama kesinlikle rengarenk ojeler benim daha çok hoşuma gidiyor. Unutmadan bu sene simler çok moda, sadece sim sürmek ise inanılmaz şık duruyor, hatırlatayım.
Benim gibi ojesinin rengine göre kıyafet seçen, manikürcünün sürdüğü ojeyi beğenmeyen birinin bol bol Instagram’da oje fotoğrafları paylaşması da garip olmasa gerek. İşte onlardan birkaçı:
Fotoğraf ve Yazı: Sinem Çomarlı
“Oje Sürmek Bir Bağımlılıktır!” için 16 yorum