Farklı saç renkleri denemek kadınların çok sevdiği bir eylem. Çoğu kişinin yazlık saç rengi, kışlık saç rengi gibi ayrımları bile var. Geçen yazıda da bahsettiğim gibi farklı saç renkleri işle ilgili kendi deneyimlerimi anlatayım dedim. Saçlarımı tekrar kendim boyamaya başladım ve gayet mutluyum ;)
Benim saçlarım siyaha yakın bir kahverengi. Çocukken hep daha açık renk olsun isterdim çünkü bizim ailede kumral insan sayısı çok fazla. Sonraları farkettim ki beyaz tenli olduğum için saç rengim aslında bir nimet. Ama bunun yanında açık tenli olduğum için her renk bana yakışıyor :) Çoğu kişi saçlarımı koyu renge boyadığımı-boyattığımı sanıyordu. Ama her genç kız gibi o dönemde bir değişiklik yapmak istedim ve saç boyaları ile ilgili maceram başladı…
Üniversiteye gidiyordum ve karamel rengi saçlarım olsun istiyordum. İlk denememde yıllardır saçlarımı kestirmek için gittiğim kuaförümün ellerine teslim ettim kendimi. Saçlarım birkaç ton açıldı, çok belli bile olmuyordu. Bir süre sonra haliyle saçlarımın diplerinden siyahlar çıktı ve ben yine kuaförün yolunu tuttum.
Saçlarımın rengi yıkana yıkana biraz açıldığı için ilk boyadığından daha açık renk boyadı, ama bu sefer de diplerim daha açık oldu. Neyse nasıl olsa oturacak şimdi aynı anda bir daha boyatıp saçımı yıpratmayım dedim bir süre öyle dolaştım. Bu dönemde saçlarım genellikle toplu gezdim ki belli olmasın :) Sonra yine diplerinden yeni saçlar çıktı ve ben yine kuaföre gittim. Tüm saçımı boyadı bu sefer biraz daha açık olsun istedim. Ama 3 farklı renk tonu oluştu saçımda, deliye döndüm…
O zaman öğrendim ki her kuaförde saç boyatılmazmış. Benim yıllardır saç kesimine çok güvendiğim kuaförüm boya işinde pek iyi değilmiş. Annem başka bir kuaföre gitmem konusunda diretti, ama ben tanımadığım kuaförler konusunda tedirginimdir, daha da kötü olmasından korktum. Aynı dönemde kendi saçını kendisi boyayan bir arkadaşım vardı. Ben de kendim boyamaya karar verdim.
İlk deneme çok daha hüsrandı. Çünkü hayatımda ilk kez kendi kendime saç boyamak için boya alıyordum ve boya kutularının üzerindeki resimlere kandım. Sonuç kopkoyu ama garip bir renkte saçlardı. Moralim yerlerdeydi. Bir kuaföre gidip hemen o gün üzerine tekrar boyatabilirdim, ama açmak için bir şeyler kullanacaktı ve saçım iyice yıpranacaktı. En iyisi akmasını bekleyim dedim. Aradan 1 ay geçtiğinde saçlarımdaki boya iyice akmıştı ve daha önce boyattığım renge yaklaşmıştı. Ben de hangi marka, hangi renk, ne tip boya nasıl sonuçlar yaratıyor internette araştırmaya başladım. Sonunda bir renk buldum, krem bir boyaydı, aslında bakır-altın rengi arası bir rengi vardı. Ama koyuya yakın saçlarda karamel rengi sonuç veriyordu. Hemen aldım ve sonuç mükemmeldi. Tam istediğim renkte saçlarım vardı. Hem de yumuşacık olmuşlardı. Artık tamamdı, ömrümün sonuna kadar bu renge boyayabilirdim saçlarımı :) Hem de dip boya için aynı renk tutacak mı gibi bir korkum yoktu, nasıl olsa hep aynı rengi alacaktım! Ta ki 3-4 ay sonra boya üreticisi firma o renk kodlu boyaları üretmeyi durdurana kadar. Bir parfümeride 2-3 tane son kalmış boyayı bulup aldım ve birkaç ay daha beni idare etmesini sağladım. Ama o boyalar bittiğinde ne yapacağım bunu bulmam gerekiyordu.
Araştırmalar tekrar başladı. Aynı markanın daha sıvı olan bir varyantı vardı. Renk kodunun çok az farklısı bir rengi vardı. Yine altın-bakır arası bir renkti ve koyu saçlarda benzer sonuç oluyordu. Denemek lazım dedim ve aldım. Krem boya ile kendi saçını kullanmak çok kolaydı ama bu sıvı boya kesinlikle çok zordu. Rengi güzel olmuştu ama inanılmaz çok aktı ve saç rengim açıcı kullanılmış gibi açılmaya başladı. Üstüne bir de keçe gibi oldu. Araştırmalar tekrar başladı.
İşin komiği o dönemde tutturmuştum karamel rengi diye. Başka renk istemiyordum. Saç rengimi seviyordum. Bir gün markette aynı markanın başka bir varyantı çıktığını gördüm. Daha doğal özlerden oluşan bir krem boyaydı ve tam kalıcı değildi. İçinde açıcılar da yoktu. Yaklaşık 1 yıldır boyaların uzmanı olma yolunda ilerliyordum, açıcı yoksa daha az zarar verir dedim. Ama açıcı bir boya olmadığı için sınırlı rengi vardı. En açık rengini buldum, balköpüğü. Denedim ve saçlarım yine yumuşacık oldu. Daha koyuydu ama kızılımsı değildi. Daha önceleri hep kızılımsı bir rengi oluyordu. Şimdi açık kumral olmuştum. Çok da sevdim. Bu arada saçlarım belime kadar uzanıyordu ve ben salına salına dolaşıyordum. Dipleri çıktığı zaman tek bir kutu boya diplerini boyayıp tamamına yedirmeme yetiyordu daha ne olsun :)
Zaman geçti, saçlarımdan yine sıkılmaya başladım. Mezuniyetime çok az kalmıştı. Yaz da gelmişti. Mezuniyet öncesi projeler, sınavlar, saçlarımın dipleri çok çıkmıştı ve ben boyamak istemiyordum. Mezuniyet balosuna 1 hafta kala bir karar verdim, kimseye de söylemedim. Saçlarımı kendi rengine boyayacaktım ve ense hizasında kestirecektim! Yaptım da :) Aynı boyanın en koyu rengiyle. Çok güzel kapattı o açık saçlarımı. Yaz boyu bir daha boyamadım saçımı, haliyle aktı. Ama olsun, boyamadım. Ama kendi rengimden tekrar sıkılmaya başlamam uzun sürmedi. Bu sefer kuaförde açtırmaya karar verdim saçlarımı!
Kuaförün yolunu tuttum, oreal denen şey ile tanıştım. Balköpüğü saçlarıma merhaba dedim. Ama o dönemde İstanbul’a taşınmıştım ve gittiğim kuaför Ankara’daydı. İstanbul’da kuaför edinmem gerekiyordu. İstanbul’da güvendiğim bir kuaför buldum, o dönemde Anadolu’da oturuyordum ve eve yakındı. Ama birkaç ay sonra Avrupa yakasına taşındım. Birkaç kez daha gittim ama
o kadar zor geliyordu ki, saçlarımı boyatmak için tüm bir günümü yiyordum. Sonra bir gün şöyle bir şey oldu: önemli bir toplantım vardı ertesi gün ve saç diplerim siyah kendisi bal köpüğüydü. Eve dönerken markete girdim ve koyu kızıl bir boya aldım! Saçlarım koyu ketçap rengi oldu ve hayatımda işte bu benim rengim dediğim andır :) Bu sefer yeni çıkan köpük boyalardan birini kullanmışyım ve 1 kutu köpük boyanın ne harikalar yaratabildiğine şahit oldum. Gören herkes saçlarımın rengine bayıldı. Şu an hala (4 aydır sanırım) bu renk saçlarım.
Bu uzun hikayeden sonra gelelim evde saç boyamadan önce bilmek gerekenlere. Öncelikle cesur olmak şart. İlk defa boyayacağınız bir renkse sonuç beklediğinizden farklı olabilir, ama hemen üzerine başka bir renk boyamaya çalışmak hem saçlarınızı yıpratır hem de rengi daha da kötüleştirir. Kutuların üzerindeki mankenlerin renklerine kanmayın. Mutlaka kutunun arkasını çevirip okuyun. Çünkü kimi boyalar açıcı özelliğe sahip, kimisi ise değil. Şöyle düşünün, markalar genelde yabancı, bu markaları kullanan beyaza yakın saçlı kadınlar var bu dünyada. Onlar da saçlarını koyulaştırmaya çalışıyor. Siyah saçınızı sarı ama içinde açıcı olmayan bir renk ile boyarsanız sonuç hüsran olur, hatta saç renginiz daha da koyulaşabilir bile.
İçinde açıcı olan boyalarda ise şunu unutmamak gerekiyor: saçın kendisi koyuysa ya da koyu renge boyanış ise çok açık renk için boyanın içindeki açıcı yeterli değil. Kuaförde saçlarınızın rengini önce açtırmanız gerekir. Krem boyalar sıvı boyalara göre daha kolay uygulanır. Ama en kolayı köpük boyalardır. Bir kere kendi saçınızı boyamaya başladıktan sonra özellikle koyu renklerde renk değiştirmek zordur, zaman alır. Sabır gerekir, yine başa döndük, cesaret gerekir. Kızıllı renklerde ise üzerine başka renk uygularken koyulaştırmak kolaydır ama kızıldan kurtularak açmak isterseniz saçınızı, uzun bir süre (1.5-2 ay) boyamayıp boyanın iyice akmasını beklemeniz gerekir. Tüm bunların yanında, saçlarınızı kendiniz boyadığınızda saçlarınıza yaptığınız bakımı arttırmanız gerekir, çünkü kutu boyalar profesyonel boyalara göre genelde saçlara daha çok zarar verir. Özellikle yazın güneş, deniz, havuz, sıcak hava, nem, saçın daha çok yıpranmasına sebep olur. Ayrıca saç boyaları yazın daha çok akar. Bu yüzden hem bakımı hem de boyama sıklığını arttırmanız gerekir. Son olarak saç boyadıktan sonra içinde özellikle kızıl barındıran ya da çok koyu olan bir renk kullandıysanız, 1 hafta boyunca saçlarınız ıslakken kıyafetlerinizin, yastığınızın ve havlunuzun boyanmasına hazırlıklı olun. Çoğu boyanın bu yolla boyadığı havlular vs yıkandığında çıkıyor. Ama yine de benim buna çözümüm saç boyama dönemi kullanılacak saç havlusu ve yastığın ayrı olması (hep aynısı boyansın yani) ve o dönemde saçlarım ıslakken açık renk kıyafet giymemek.
Hamiş: saçlarınızı kendiniz boyamaktan korkmayın, biraz cesaretli olun. Kendi kendine saç boyamak gerçekten çok pratik çünkü yarım saat – 45 dakika sürüyor sadece. Renk konusunda da cesur olun, beğenirseniz hep aynı rengi almanın avantajını kullanın. İyi boyamalar!
Yazan ve fotoğraflar: Sinem Çomarlı
“Kendi Saçını Kendin Boyamak” için 26 yorum