Bu Yaz Nasıl Makyaj Yapmalı?

Bugün ders çalışmaktan sıkıldığım bir anda evde bulunan moda dergilerini karıştırmaya başladım. Aslında işim gereği pek çok moda dergisini okurum, incelerim, ama iş için olduğu için moda dergileri bana pek keyif vermez.. Normal hayatta da aa dur şu dergiyi alayım diye gidip bir moda dergisi aldığım ender görülmüştür (belki tatile giderken). Dergiyi karıştırırken aklıma yeni yazının konusu geldi, bu senenin makyaj trendleri.

Aslında ben makyajda trend renklerden çok, o renklerin kişiye yakışıp yakışmamasına kişinin karar vermesi taraftarıyım. Geçenlerde arkadaşımın düğün makyajı için anlaştığı makyözle sohbet ederken de bunu konuştuk. Kişi o makyajın içinde, o renklerle kendini iyi hissetmeli, yapılan makyajda kendini bulmalı. Bir de makyajda eskimeyen trendler vardır ki bence onlar makyajın yapı taşları, siyah eyeliner, siyah rimel ve kırmızı ruj.. Ama dedim ya kişi kendini bulmalı diye, her ten rengine, her saç rengine tüm kırmızı rujlar yakışmayabilir. Deneme yanılma yöntemine başvurmak en iyisi.

Şimdi biraz kendimden örnek vereyim, mesela benim saçlarımın doğal rengi çok koyu bir kahverengi. Ama tenim beyaz. Çoğu kişi doğal saçlarımın boya olduğunu sanardı.. Siyaha yakın kahverengi saç ve beyaz ten, makyaja çok dikkat çeken bir tezat oluşturuyor. Ve bu tezat da sert bir görüntü ortaya koyuyor. Örneğin ben koyu renk saçlarımda kışın (güneşten yanmamış en beyaz halimle) hem siyah göz makyajı hem de kırmızı ruj sürersem saçlarımın tenimle oluşturduğu zıtlıktan kaynaklı sertlik makyaja da yansıyor ve çok dikkat çekici bir makyaj oluyor. Kimileri böyle makyaja bayılır, ama ben kendimi rahat hissetmiyorum. Koyu renk saçla yoğun göz makyajı ve belli belirsiz bir ruj ya da hatta en sevdiğimden hafif renk veren bir dudak nemlendirici benim kendimi bulduğum makyajdır çoğu zaman. Geçtiğimiz yıllarda saçlarımın orjinal renginden çok sıkıldığım için saçlarıma türlü renkler denedim. Açık kahverengiler, karamel renkleri, kumrallar… Tenim açık olduğu için her saç renginin yakıştığı “ödüllendirilmiş” kişilerden olduğumu düşünüyorum. Ama yine tenim açık olduğu için açık renk saçlar makyajsızken beni soluk, hastalıklı gibi gösterdi. Bu yüzden saç rengimi değiştirmemle allık kullanmak zorunda hissetmem aynı döneme rastlar. O dönemde yoğun göz makyajlarından vazgeçtim. Hafif bronz bir allık, rimel, belki hafif bir göz kalemi ve dudak nemlendiricisi. Daha ötesini birkaç kez düğün, mezuniyet gibi günlerde yapmışımdır. Bu sene kumral saçlarımdan da çok sıkıldım ve gidip koyu bir kızıl ile kendim boyadım saçlarımı. Aslında kızıl demek çok doğru olmayabilir, sadece güneşte kızıl olan bu saçlar, normal zamanda koyu kahverengi (benim orjinal rengime yakın) gözüküyor. Hayatımda hiç kızıl olmamış biri olarak saç boyama ile ilgili deneyimlerimi başka bir yazı konusu yapmaya karar verdim şu an :) Kızılımsı saçlarımla hem bahsettiğim makyajsız hastalıklı gibi göründüğüm derdinden kurtuldum, hem de her tür makyajı yapabilmeye başladım. Ama saçlarım güneşte durmadığım müddetçe çok koyu kahverengi göründüğü için başta bahsettiğim yoğun makyajdan kaçınmam gerekiyor bunu farkettim. Kaldı ki zaten makyaj yapmayı çok seven biri değilim.

Tüm bunlardan hareketle kendi renklerimi saymak isterim, her daim siyah kalem, eyeliner ve siyah rimel kullanmayı severim. Allıklarım ya bronz ya da şeftali rengidir (saç rengime ve yaz-kış ten rengime göre), dudaklarımda ya belirsiz bir pembe-kırmızılık ya da sadece renk veren dudak nemlendiricisi kullanırım, pudra ve fondoten sevmem, gerekmedikçe aydınlatıcı-kapatıcı kullanmam. Aslında sanırım makyaj için bu yıl benim yılım!

Bu sene belli belirsiz göz makyajı (genelde sadece rimel ve kirpik diplerine belirsiz bir kalem, belki ten rengine yakın bir göz farı) ile kiraz dudaklar çok trend imiş. Evet biliyorum kırmızı ruj zaten her zaman moda. Ama doğallığa oynayan trend belirleyicilerimiz bu senenin rengarenk modasına mat kırmızı hatta turuncumsu rujları uygun görmüş. Geleneksel eyeliner ile tamamlanan bir kırmızı ruj eskilerden gelmiş havasına büründürüyor insanı. Ama bu sene dediğim gibi belirsiz bir göz makyajı kırmızı rujun tamamlayıcısı, bu da dudakların bu yaz çok ön planda olacağının habercisi! (Fotoğraftaki saç rengini de çok beğendim ben de mi bu renk boyatsam :) )

İkinci bir trend ise, malum yazın zaten yoğun göz makyajı olmaz, hiç göz makyajı yapmadan, belki belirsiz şekilde sadece rimel sürerek, dudaklarda 2 renk yakalanmış doğal bir görünü imiş. Dudaklarda iki renk bana ruj sürüp birazını yemişsin gibi bir görüntüyü hatırlattı, ama ne güzel işte rujunu yiyenlere gün doğdu :) Bu görüntüyü ruju yemeden yapmak için önce dudak kenarlarının boyanması, sonra iç taraflara doğru renk eklenmesi gerekiyormuş. Ayrıca püf noktası ruju parmak ile dudağa dağıtmakmış.

Üçüncü trendimiz ise, koyu bordo ruj. Soluk yeşil farın, koyu bordo rujun güzel bir tamamlayıcı olacağı yazıyor dergide. Böylece renkler çarpıştırılarak dudaklar yine ön plana çıkıyor. Ayrıca bu makyajın bir tamamlayıcısı olarak hem göz altına hem de göz kapağının içine siyah kalem sürülerek güzel bir dokunuş yaratabileceği gibi, bordonun herkese yakışması sağlanabilirmiş. Ben açıkcası bordo ruj fikrini sevdim ama gözlerin yine çok az makyajlı olmasını tercih ederdim. Fotoğrafı görünce siz de aynı şeyi düşüneceksiniz bence.

Son trendimiz ise doğal olmak. Ancak bu doğallık makyaj yokmuş gibi bir görüntünün yanında mat ten rengine yakın bir ruj ile sağlanmış. Ama anlatımda dudağın doğal renginde bir ruj tercih edilmesi gerektiği yazıyor. Sanırım mankenin dudakları çok açık renk :) Gözlerde ise buğulu kahverengi belli belirsiz bir makyaj, doğallığı destekleyici durumda.

Gelelim sadede, bu sene doğal olmak moda. Doğallığı ön plana çıkartıcı küçük dokunuşlar tercih etmeniz gerekiyor. Yok ben doğal olmayım azıcık renk olsun diyorsanız da sadece kırmızı ya da bordo bir ruj bu sene sizi “trendy” yapar :) Benim önerim ise, yaz geldi, hele ki tatile gidip bronzlaşma şansınız varsa bence bronz tene sadece bir rimel, bir dudak nemlendiricisi de yeterli. Madem bu yazın trendi doğallık, o zaman istediğimiz kadar doğal olabiliriz!

Hazırlayan&Kolaj: Sinem Çomarlı