Bahar Geldi Güneş Açtı…
Bahar geldi dedik ama, aslında baya da yaz geldi sayılır. Dün hıdrellezdi. Baharın gelişiyle hepimizin içi kıpır kıpır cıvıl cıvıl. Çiçekler, ağaçlar, güneş, hep birlikte baharı kutluyoruz. Ne biri güneş mi dedi?
Sizi bilmem ama ben beyaz tenli ve her şeye alerjisi olan biriyim. Bu da güneşten maksimum korunmam gerektiğini her baharda bana hatırlatıyor. Hani daha bahar yeni geldi bir şey olmaz diyip evden tshirtünüzle çıkarsınız, akşam bir gelirsiniz güneşten yanmışsınız ve üzerinizdekilerin izi çıkmış olur ya, her sene yaşıyorum bunu, hatta geçen hafta yine başıma geldi.
Geçen hafta ablamlarla buluşacaktık, sabah evde sıkılıp üstümü giyinip çıktım. Hava şahaneydi. Sabah saati bir şey olmaz dedim. Ablamları bekledim bir süre Dolmabahçe’de oturup. Akşam eve döndüğümde gerdanımda tshirtümün izi vardı! Ertesi gün evden çıkar çıkmaz gidip bir güneş losyonu aldım. 30 SPF hem de. 50 SPF alacaktım da abartmayım dedim. Her sabah ilk işim bunu sürmek artık.
Aslında her gün duştan sonra cildi nemlendirmek gerekiyor. Bununla ilgili apayrı bir yazı yazacağım önümüzdeki günlerde. Ama bahar – yaz geldiğinde cildi nemlendirmenin yanında korumak da önemli. Çoğumuzun göz ardı ettiği çok önemli bir şey aslında bu. Örneğin daha koyu renkli tene sahip olan kişiler, koruma faktörlü kremler kullanmalarına gerek olmadığını sanarlar. Gerek olmadığı noktası çok yanlış. Belki daha düşük faktörlü kremler kullanabilirler, ancak kullanmaları şart.
Peki cilt tipine ve rengine göre nasıl güneş losyonu seçmeliyiz? (Özellikle losyon diyorum, cilt nemlendirme ile ilgili yazımda losyon ve kremin farkına da değineceğim). Öncelikle güvendiğiniz bir markaya ait güneş losyonu kullanmak çok önemli. Örneğin ben Garnier’in yüz temizleme ürünlerini kullanıyorum, güneş için de Garnier’e güveniyorum. Ambre Solaire bana güven veriyor. Sizin tercihiniz Nivea, Hawaiian Tropic, Sebamed, La Roche Posay, Arko Nem ya da bambaşka bir marka olabilir. Ancak bilmediğiniz, daha önce kullanmadığınız bir markayı kullanmadan önce dikkatli olmalısınız. Gelelim ne bu SPF, kaç SPK kullanmak gerekir kısmına. 30 SPF losyonlar benim gibi beyaz tenli kişilerin günlük kullanımı için ideal. Daha koyu tenliler günlük kullanımda 20 SPF tercih edebilirler. Ancak bana 10 ve altı SPF losyonlar çok mantıklı ve koruyucu gelmiyor.
Aslında güneş losyonlarından dilerseniz tek bir losyon alıp hem vücudunuza hem de yüzünüze kullanabilirsiniz. Ama markalar yüz için ayrı vücut için ayrı ürünler de üretiyorlar. Hatta artık yüz kremleri 15 SPF ile birlikte satılabiliyor. Yüzünüz için bunları kullanabilirsiniz. Bana soracak olursanız ben, fotoğrafta da gördüğünüz losyonu hem vücuduma hem de yüzüme kullanıyorum açıkcası.
Bir de güneş yağı meselesi var ki çoğu kişi bunları karıştırır, o da yaz geldiğinde ayrı bir yazının konusu olsun.
Sevgiler…
Yazı ve Fotoğraf: Sinem Çomarlı